Alix alaycı bir ses çıkardı. Doğrusu, buraya neden geldiğini gerçekten bilmiyordu. Belki de çocukluğuyla ilgili hatırladığı bazı anılardan ya da duygulardan dolayı buradaydı. Çocukluk yılları aklından silinmişti.

Mahkemenin atadığı doktorlar, Alix’in çocukluk amnezisi denen bir hastalığı olduğunu söylemişti. Bunun ne demek olduğunu bilmese de arada sırada aklından hayal meyal bir anı geçiyordu. Çocukluğuyla ilgili çok az şey hatırlıyordu.

Hatırladığı tek şey, anne babasının sürekli kavga ettiğiydi. İkisi arasında tartışma çıkar, Alix de yatak odasındaki dolaba saklanırdı. Dolabın kapağını ve gözlerini kapatır, hayatında bağırış çağırışın ve dayağın olmadığına inandırmaya çalışırdı kendini. O dolapta başka bir ailesi vardı.

Oradaki hayali dünyada anne-babalar bir birini çok seviyor, kimseye bağırmıyor ve kavga etmiyordu. Hayali dünyasındaki buzdolabı yarısına kadar biralarla dolu değildi. Okuldan eve geldiğinde hep masanın üzerinde kurabiyeler ve süt oluyordu.

Gecen seneler boyunca bu düşünceler Alix’in aklında gerçekler kadar yer etmişti. Net olarak hatırladığı şeylerden biri de onu seven hayali annesinin örgü ördüğüydü.

Küçük Mucizeler Dükkanı, Debbie Macomber

Benzer Kitap Sözleri

  1. Niyazi Koluş: Bir aile yetiştirdiği ahlaklı çocukları ile övünmelidir.
  2. Bahar Eriş Sözleri: İyi ebeveynlik, çocuğa bakmakla değil aynaya bakmakla başlar.
  3. Hale Erdoğan: Bir çocuğun hayatı, davranışları, inandıkları gördüğü davranışlar ile şekillenir.
  4. Hale Erdoğan: Her çocuk özeldir.
  5. Bahar Eriş Sözleri: Kutsal olan çocuk doğurmak değil, insan yetişirmektir.
  6. Yasemin Özek: Küçük bir çocuk, geride kalmış hiçbir duygusunu unutmaz.
  7. John Steinbeck: Çocukları yeniden ayağa kaldırmak kolay değildir!
  8. İbrahim Tarhan: Çocuklarınızı iyi yetiştirin!
  9. Özgür Bacaksız: Sessizlik elzemdir, bırak böyle kal.
  10. Özgür Bacaksız: Deli Çocuğun Güncesi