“Çağımızın bütün aydınlarınınki gibi bende de hastalıklı bir zihin gelişimi vardı. Bu aydınların tümü de birbirinden mıymıntı, bir sürünün koyunları gibi birbirinin aynıdır. Belki de dairemizde emek verenlerin içinde yalnız ben aydın olduğum için, kendini ürkek, köle ruhlu duyumsayan tek kişi de bendim. Yalnız duyumsamak olsa yine iyi, ben gerçekten köle ruhlunun, korkağın alçağın biriyim. Çağımızda aklı başında olan her insan korkaktır, köle ruhludur ve ne yazık ki böyle olmak zorundadır.”

Yeraltından Notlar / Dostoyevski

“Şehirde, yalnız küçük insanların, işçilerin değil, aydın, yetkin olmakla övünen kimselerin bile hekimleri, yargıçları aramaları, o şehirde, eğitimin bozuk olduğuna en açık bir kanıt değil midir? insanın doğruyla eğriyi kendi kendine ayıramayıp, hakeme, yargıca başvurması, adaleti başkalarından beklemesi çirkin bir şey değil midir?”

Platon / Devlet

“Dünyada her şey iki adettir. Düşüncelerimiz ikiye ayrılır: İyi ve kötü. İki gözümüzle iki türlü şey görürüz: Güzel şeyler ve çirkin şeyler. İki elimiz vardır: Sağ el vurur ve kötü işler yapar; sol el kalbe yakın olduğundan iyilik doludur. İki ayağımız vardır: biri bizi yanlış yola götürür, diğeri doğru yola yöneltir. Evet, her şey ikidir…”

Letakots Lesa / Pawnee Kabilesi

“Aşk, kendinden yanadır, bencildir, kendisi için ister. Kıskançtır. sevgiliye tapar, onu kendi için över. Oysa sevgi, sevilenden sevilenden yanadır, sevilencildir. Sevgili için ister. Kendini sevdiği kişi için ister. Onu onun için sever. Kendisi ortada değildir.”

Ali Şeriati / Aşk ve Sevgi

“İyi olamak, birisinin kendisi ile uyum içinde olmasıdır. Ahenksizlik, her zaman diğerleri ile uyum içinde olmaya zorlanır. Birinin kendi yaşamı için bu önemli bir şeydir. İnsan kendisi için değil, başkalarının değer yargılarına göre davranır. Bireycilik ise bundan daha büyük bir amaçtır. Modern ahlaklılık birisinin, çağının standartlarını kabul etmesi demektir. Bense bunun en büyük ahlaksızlık olduğunu düşünüyorum.”

Oscar Wilde / Aforizmalar

“Her şeyden önce, erkeğin doğası gereği aşkta vefasızlığa, kadının ise sürekli sadakate eğilimli olduğu gerçeği bu incelemeye girer. Erkeğin aşkı, doyum bulduğu andan itibaren belirgin bir biçimde azalır… Hemen hemen bütün öteki kadınlar onu, sahip olmuş olduğu kadından daha fazla çekerler… Erkek değişiklik özler! Kadının aşkı ise, özellikle o andan sonra artmaya başlar!”

Arthur Schopenhauer / Aşkın Metafiziği

“Bay Butler için üzüldüm. Eğriyi doğruyu bilemeyecek kadar gençmiş, ama yılda hiçbir işine yaramayacak otuz bin dolar kazanabilmek için bütün yaşamından vazgeçmiş. Vay be, o otuz bin doların tümü bugün ona , çocukken biriktirdiği on sentin alabileceği şeker, fıstık ya da bir sinema üst balkon bileti alamaz.”

Martin Eden / Jack London

“Yeryüzünde her şey zıddıyla deneyimlenir.
Kaosu tecrübe eden bir hayat için sükûnet her şeyden
daha anlamlı ve gereklidir mesela. Korku dolu yaşamlar
için huzurun kıymeti paha biçilmezdir. Dalgalı açık denizlerden,
fırtına ve alaboradan sonra sakin limanların tadını çıkarmak olağanüstüdür…

Hayatı boyunca her şeyini kaybeden başarısız birinin kazanacağı ilk zafer elbette unutulmaz ve bir o kadar da tarihi bir andır…

İnsana “zevk” duygusunu tattıran ve güzel olan her şeyin
tadını nasıl çıkarması gerektiğini öğreten tek şey; kaybettikleridir
aslında…”

Yelda Cumalıoğlu / Aşkolsun

“İnsanlar, sınırlar içinde yaşamayı öğrenmelidir. Bu, öğretilemez. Hayatta kalmak, insanların neleri yapamayacaklarını çabucak öğrenmelerine bağlıdır. İnsanların, sınırsız üreme, sınırsız tüketim ve kullanımdan kaçınmayı öğrenmeleri gerekiyor. İnsanları, gönüllü yoksulluk için eğitmek ya da yönlendirme yoluyla onlara özdenetim kazandırmak olanaksızdır. Tümüyle daha yüksek verim ve azalan maliyetler yanılsamasıyla yapılanmış bir dünyada, mutluluk yaratan özveriyi öğretmek olanaksızdır.”

Tüketim Toplumu / Ivan Illich

“Sevebilmek aynı sanatta yetkinliğe ulaşmada olduğu gibi öğrenilmeyi, üzerinde uzun uzun çalışmayı, pratik yapmayı gerektirir. Sevgi doğru kişi ile karşılaşılması sayesinde ortaya çıkmaz. sevmeyi bilmeyen bir kisi asla sevemez.

İnsanlar sevginin açlığını çekerler; mutlu mutsuz sayısız film görür, sevgi üstüne söylenmiş yüzlerce değersiz şarkı dinlerler gene de sevgi konusunda öğrenilmesi gereken bir çok şeyin bulunduğunu pek az kişi düşünür. Büyük çoğunluk sevme sorununu, “sevmek”ten, çok “sevilme” sorunu olarak görür. Bu yüzden onlar için önemli olan nasıl sevilebilecekleri, nasıl sevimli olabilecekleridir. Bu amaca ulaşmak için çeşitli yollara başvururlar. Özellikle erkeklerin gittiği yollardan biri, paralı olmaktır. Kadınların seçtiği yol ise vücuduna, giyimine bakarak alımlı olmaya çalışmaktır.

Oysa atılacak ilk adım, sevmenin de tıpkı yaşamak gibi bir sanat olduğunu kabul etmektir; müzik, resim, marangozluk, doktorluk, mühendislik gibi başka herhangi bir sanatı öğrenmek için ne yapıyorsak, sevmeyi öğrenme yoluna da aynı şeyleri yapmamız gerekir.”

Erich Fromm / Sevme Sanatı

“Doğaya göre güzel ve doğru; iyi yaşamak için tutkuları bastırmamak, tersine onların olabildiğince gelişmesini sağlamak; en güçlü oldukları anda onları cesaret ve zeka yoluyla hoşnut kılmak ve her türlü isteklerini yerine getirmektir.”

Gorgias / Platon

“Sana bir şey salık vereceğim: vaktinden önce mutsuz olma! Başında dolandığını sanıp korktuğun felaketler, belki hiç gelmeyecek başına, hiç olmazsa şimdiye değin gelmediği kesinlikle. O halde kimi korkularımız bize gerektiğinden çok acı veriyor, kimisi de, hiç gerekmediği halde! Acımızı ya büyütüyoruz ya vaktinden önce acı çekiyoruz ya da acıyı kendimiz yaratıyoruz.”

Ahlâki Mektuplar / Seneca

“Bir deli; değil mi ki hür adam, başına gelen her şey istediği gibi olandır, diyordu, ben de başıma gelen her şeyin istediğim gibi olmasını bekliyorum. Dostum özgürlükle delilik birlikte bulunmazlar. Özgürlük yalnız güzel değil aynı zamanda akla uygun bir şeydir. Başımıza gelenlerin tasarladığımız gibi olmasını dilemek kadar budalalık, körlük yoktur. Dion kelimesini yazmaya kalkarsam istediğim gibi değil bir harfini bile değiştirmeden olduğu gibi yazmak zorundayım. Bütün sanatlarda ve bütün bilimlerde de bu böyledir. Sen ise her şeyin en büyüğü ve önemlisi olan bir konuda, özgürlükte; fantezinin hüküm sürmesini istiyorsun. Hayır dostum! Özgürlük olayların senin hoşuna gittiği gibi gelmesinde değil, ama olduğu gibi gelmesindedir.”

Düşünceler ve Sohbetler / Epiktetos

“Maalesef hiç şüphesiz insan, bütününde kendisinin olduğunu düşündüğünden ya da olmayı istediğinden daha az iyidir. Herkes bir gölge taşır ve bu gölge insanın bilinçli yaşamında ne kadar az vücut bulursa o kadar kararır ve yoğunlaşır. Eğer kişi bir aşağılık kompleksinin (zayıf yönünün) bilincinde olursa, onu düzeltme şansı her zaman vardır. Dahası kişinin bu yönü diğer etki alanlarıyla sürekli bir temas içerisinde olduğundan dolayı devamlı bir değişime tabidir. Ancak baskılanacak ve bilinçten izole edilecek olursa, hiçbir zaman düzeltilemez ve hiç farkında olunmadığı bir anda aniden bir patlama şeklinde ortaya çıkması çok muhtemeldir. Her durumda en iyi niyetli girişimlerimizi sabote eden bilinçdışı bir engeldir.”

Carl Gustav Jung / Din ve Psikoloji

Benzer Kitap Sözleri

  1. Çiçek Sekban Tüfekçi Sözleri: Yaradılışın tezi değilim ki; kendimi kanıtlamam gereksin.
  2. Azra Kohen Sözleri: Yaşam daima eliyor, eleyecek de!
  3. Eddi Anter Sözleri: Hep yanında olacak gibi seven
  4. Oğuz Atay Sözleri: İnsan seviyorsa kaybetmekten korkar.
  5. Hakan Urgancı: Mutlu olmanın yolu; Yaşadığını hissetmekten geçiyordu…
  6. Mehmet Ali Kılınç: Ben seninle soluk alıyorum
  7. Erika Leonard James: Seni şartsız seveceğime söz veriyorum!
  8. Erika Leonard James: Ben bir hiçim!
  9. Arthur Conan Doyle: Erkekler kadının sevgisini kaybedeceklerini düşünemezler!
  10. Stefan Zweig: O andan başlayarak seni sevdim.