Yüzü sarıydı, katıydı. Soluğu sıklaşmıştı. Sırtını karyolaya yaslayıp bir süre muşambayı kestiği yerdeki yıpranmış, renkleri koyulaşmış tahtalara baktı. Yıllar önce kim bilir nereden, nasıl getirip çakılmışlardı buraya. Bir dağda, ormanda tahtacı kadınlar biçmiştir. Erkeklerinin baltalarla, bıçkılarla devirdiği, budadığı, kabuklarını soyduğu,… Continue Reading →
Kıyıda belki hiç bitiremeyeceğim resme çalışıyordum. Arkamda uzanan C. bir şey söyledi. Döndüm, -Anlamadım, dedim. -Kuyara ile Adako, dedi. -Ne o? Bir ilk çağ trajedisinin adı mı? Paleti bırakıp gittim yanına oturdum. -Bütün çaların trajedisi bu, Ku-ya-ra; “Kumda yatma rahatlığı.”… Continue Reading →
© 2024 Kitap Sözleri