Tıkalı olan yolumuz mu, aklımız mı? Bu soruyu bir hikaye ile cevaplayalım:

Yaşlı adam hapisteki oğluna mektup yazar: “Patates ekmek için tarlanın kazılması gerekiyor. Yaşlı ve hastayım, yapamıyorum. Yanımda olsaydın ne iyi olurdu…”

Oğlu mektubu okur, hüzünlenir, ama hapistedir. Bu gerçek çaresizlik durumunda yapılacak bir şey yok gibi görünmektedir.

Neyse ki genç adam bizim gibi düşünmez. Hemen babasına cevap yazar: “Baba, sakın tarlayı kazma, cesetleri oraya gömdüm.”

Polis cezaevi mektubu okuyunca hemen hareket geçer, kanıtları bulmak için baştan sona kazar, fakat bir şey bulamaz!
Birkaç gün sonra yaşlı adam oğlundan bir mektup daha alır:

“Baba, bu şartlarda elimden gelenin en iyisini yaptım!”

Buradan şunu çıkarmalıyız:
“Hiçbir şeyiniz yoksa, önünüzdeki engeller de çoksa, zekanız tek sermayenizdir.”

Her Şey Seninle Başlar, Mümin Sekman (Sayfa 38)