Korkulacak bir şey olmadığını, acı çekilmediğini, sakin bir ölüm olduğunu, ölümün böylece kolaylaştırıldığını söylüyorlar.

Hey! Peki ya altı haftalık bu can çekişmeye, gün boyunca süren bu iniltiye ne demeli? Çok yavaş ve çok hızlı geçen o telafisi imkansız son günün endişelerine ne demeli? Giyotin sehpasına çıkan o ıstırap merdivenine ne demeli?

Onlara göre bunlar acı çekmek anlamına gelmiyor. Bunlar kanın damla damla tükendiği, zihnin düşünceden düşünceye sönüp gittiği aynı çırpınışlar değil mi?

Üstelik acı çekilmediğinden eminler mi? Bunu onlara kim söyledi? Kesik bir başın sepetten kanlar içinde çıkıp halka: Acı hissedilmiyor! dediğini duyan oldu mu?

Yanlarına gelip: Güzel bir icat. Ona özen gösterin. Çok iyi bir düzenek diye teşekkür eden ölüler oldu mu?

Bir İdam Mahkumunun Son Günü, Victor Hugo

Benzer Kitap Sözleri

  1. Namık Kemal: Kimse sonu ölüm olan yaşamaktan korkmaz!
  2. Can Yücel: İnsan ölümü kabul edemiyor!
  3. John Green: Öyle bir zaman gelecek hepimiz öleceğiz.
  4. Yasemin Özek: Kim bilir, ölenler belki de şanslıydı.
  5. Bill Cosby: Güne kahve ve ölüm ilanlarıyla başlıyorum.
  6. Gabriel Garcia Marquez: Kan, kapının altından süzüldü!
  7. Nelson Mandela: Ölüm kaçınılmaz bir şey.
  8. Canan Tan: Sizin hiç babanız öldü mü?
  9. Tess Gerritsen: Kemirilip etinden ayrılmış bu kemik bir insana ait.
  10. Robert Galbraith: Önünde tehlike var, arkanda ise güven!