Gün gelir, genç kadınlar ya ölü bulunur ya da intihar ederlerdi. Önce derin bir sessizlik olurdu. Kimse bir şey söylemez, sormaz, sanki bilmek istemezdi ölüm nedenini. Sonra zaman içinde bir fısıldaşma başlardı. Kadınlar çeşme başlarında, evlerinin önünde, imecelerde kulaktan kulağa fısıl fısıl anlatır, sesler giderek yükselir, anaların eteğinde oynayan çocukların da kulağına gelir, ağızdan ağza, kadından kadına, çocuktan çocuğa, kulaktan kulağa yayılır, kahvelere iner, tarlalara düşer, bir mırıltı gibi başlar, çığlık halini alırdı. An gelir herkes bilirdi. İşte o herkesin bildiği an, ibret zamanıydı! Gözdağı zamanıydı! Kızlara, kadınlara erkeklerin:

“Sözümüzden çıkarsanız işte böyle olursunuz. Gebermek ile kalmaz, dile de düşersiniz, ölünüz bile hayır etmez,” deme zamanı!

Bora’nın Kitabı, Ayşe Kulin

Benzer Kitap Sözleri

  1. Namık Kemal: Kimse sonu ölüm olan yaşamaktan korkmaz!
  2. Can Yücel: İnsan ölümü kabul edemiyor!
  3. John Green: Öyle bir zaman gelecek hepimiz öleceğiz.
  4. Yasemin Özek: Kim bilir, ölenler belki de şanslıydı.
  5. Bill Cosby: Güne kahve ve ölüm ilanlarıyla başlıyorum.
  6. Gabriel Garcia Marquez: Kan, kapının altından süzüldü!
  7. Victor Hugo: İyi bir düzenek diye teşekkür eden ölüler oldu mu?
  8. Nelson Mandela: Ölüm kaçınılmaz bir şey.
  9. Canan Tan: Sizin hiç babanız öldü mü?
  10. Tess Gerritsen: Kemirilip etinden ayrılmış bu kemik bir insana ait.